Bugun
de uzmedi bizi sagolsun hava. Comert davraniyor. Disarida uzun kalinca usuyor
elbet insan ama olsun gokyuzunu gunduz gozuyle gormek guzel. Carsida dukkanlar
acilmaya baslamis diyorlar. Sehir toparlamaya basladi kendini, veya acele
etmeyelim soyle bir yekindi demekle yetinelim.
Dun sanayide bir tamirciye sordum dukkanindaki catlaklari, depremde olmus, sonrasinda gelip bakan da olmamis, "mecburuz calismaya" diyordu, "hele su kis bir gecseydi kendimizi toparlardik". Yikilan dukkanlar vardi sanayide, ama kaniksamis olacagiz ki hayatimizdaki yikintiyi, engellemeden sanayideki yasami oylece duruyorlardi bir kosede.
Ev
sahipleri de yavas yavas kendilerine gelmeye basladilar. Insanlarin oturmadigi
sadece tozlanmis esyalarininin durdugu evler icin kira talep etmeye basladilar.
Bir nakliyat havasi hakim sehirde. Kiracilar esyalarini bosaltiyorlar, ya bir
depoya koyuyorlar ya da gelecekte oturmalari muhtemel kente yolluyorlar. Bir
arkadasim anlatmisti hasar goren evinden bosalttigi esyalarini gonderdiginde yasadigi
boslugu. "Sanki deprem beni asil o zaman vurdu" diyordu, yasam
alaninin elinden alindigini hissetmis olmali, veyahut cadirin tek yasam alani
olarak kaldigi gercegini.
Nesneyle
iliskimizi yeniden, yeni bicimlerde kurmayi ogreniyoruz burada. Bir ev, esyalar,
konserve acacagi, masa ortusu, havlu, gardrop, tras makinesi, vestiyer, terlik,
pijama, tepsi, cay tabagi, vazo, gazetelik, caydanlik, kavanoz, uydu alicisi,
kasiklik, tarak, basketbol topu, valiz, kanepe, hali, anahtar vesaire. Hepsiyle
iliskimizi sorguluyoruz tek tek, eski anlamlarini hatirlamaya calisiyoruz, yeni
anlamlar turetiyoruz onlara, yeni islevler tanimliyoruz veyahut hayatimizdan
cikarip atiyoruz. Gitsinler, ne halleri varsa gorsunler bir de onlarla
ugrasamayiz su aralar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder