Cumartesi, Kasım 26, 2011

güneşli bir gün daha ve nesne ilişkileri


Bugun de uzmedi bizi sagolsun hava. Comert davraniyor. Disarida uzun kalinca usuyor elbet insan ama olsun gokyuzunu gunduz gozuyle gormek guzel. Carsida dukkanlar acilmaya baslamis diyorlar. Sehir toparlamaya basladi kendini, veya acele etmeyelim soyle bir yekindi demekle yetinelim.


Dun sanayide bir tamirciye sordum dukkanindaki catlaklari, depremde olmus, sonrasinda gelip bakan da olmamis, "mecburuz calismaya" diyordu, "hele su kis bir gecseydi kendimizi toparlardik". Yikilan dukkanlar vardi sanayide, ama kaniksamis olacagiz ki hayatimizdaki yikintiyi, engellemeden sanayideki yasami oylece duruyorlardi bir kosede.

Ev sahipleri de yavas yavas kendilerine gelmeye basladilar. Insanlarin oturmadigi sadece tozlanmis esyalarininin durdugu evler icin kira talep etmeye basladilar. Bir nakliyat havasi hakim sehirde. Kiracilar esyalarini bosaltiyorlar, ya bir depoya koyuyorlar ya da gelecekte oturmalari muhtemel kente yolluyorlar. Bir arkadasim anlatmisti hasar goren evinden bosalttigi esyalarini gonderdiginde yasadigi boslugu. "Sanki deprem beni asil o zaman vurdu" diyordu, yasam alaninin elinden alindigini hissetmis olmali, veyahut cadirin tek yasam alani olarak kaldigi gercegini.

Nesneyle iliskimizi yeniden, yeni bicimlerde kurmayi ogreniyoruz burada. Bir ev, esyalar, konserve acacagi, masa ortusu, havlu, gardrop, tras makinesi, vestiyer, terlik, pijama, tepsi, cay tabagi, vazo, gazetelik, caydanlik, kavanoz, uydu alicisi, kasiklik, tarak, basketbol topu, valiz, kanepe, hali, anahtar vesaire. Hepsiyle iliskimizi sorguluyoruz tek tek, eski anlamlarini hatirlamaya calisiyoruz, yeni anlamlar turetiyoruz onlara, yeni islevler tanimliyoruz veyahut hayatimizdan cikarip atiyoruz. Gitsinler, ne halleri varsa gorsunler bir de onlarla ugrasamayiz su aralar...   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder