Pazartesi, Kasım 28, 2011

binalar donmuş gibi

Akşamlar şehrin sokaklarını dolaşıyorum. Sanki zaman durmuş gibi burada binalar için. Şehir de hani Avrupa kentlerinin meydanlarında heykel olan oyuncular var ya, bir pozisyonda sabit kalabiliyorlar, işte aynı onlar gibi; aslında zaman durmamış, akıyor, hayat devam ediyor aşağılarda, insanlar yürüyor caddelerde, arabalar geçiyor filan ama binalar ikinci bir depreme kadar donmuş gibi, heykel gibi bekliyorlar. Bina heykelleri ile süslü bir şehir burası.

Yukarıdan, uzak bir tepeden bakınca akşamları ışıl ışıl ortalık, insanı şaşırtacak kadar. Hani kimse yaşamıyordu, binalar bomboştu filan dedirtecek kadar hatta. İnsana "acaba ben şehirden uzaklaştığım sırada milletin geri döndüğü evlerine girip oturduğu, televizyonlarını açtığı, çayı demlediği, çocukların ortalıkta koşuşturmaya başladığı, yavaş koşun alttakiler şikayete gelecek yine osssman kime diyorum ben diyen annelerin olduğu, bacaların tüttüğü, çalan ev telefonlarınn açıldığı, çamaşırların yıkandığı ve asıldığı bir şehir mi var karşımda" dedirtecek kadar şaşırtıcı. Ama değil, filmlerde oluyor öylesi bizse film çekmiyoruz, yaşıyoruz filmimizi çekerken, bat acun bat, sen burada kal Olric....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder